Yürütmenin Durdurulması Nedir?
Yürütmenin durdurulması; idarenin iptale konu edilebilecek olan icrai işlemlerinin uygulanmasının dava sonuna ya da ikinci bir karar alınıncaya kadar ertelenmesidir. Yürütmenin durdurulması kararı, işlemin hukuka aykırılığını ortaya koyan nihai bir karar olmayıp tedbir niteliğindedir. Kanuni bir kurum olan yürütmenin durdurulması, 2677 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 27. maddesinde düzenlenmiştir.
İYUK Madde 27/1:
Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.
Yürütmenin Durdurulmasının Şartları Nedir?
Yürütmenin durdurulması kararı iptal davalarında verildiği için evvela dava konusu edilen idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olması gerekir. Ayrıca kesin ve yürütülebilir bir işlem söz konusu olmalıdır. Bunların yanında idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmekte olup; uygulanmakla etkisi tükenecek işlemlere karşı idarenin savunması alınmadan kararın verilebileceği belirtilmiştir.
İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız ne tip zararların doğacağı istemde bulunan tarafından açıkça ortaya konulmalıdır. Bu hüküm işlemin dava sonucunda iptal edilmesi halinde davacının zararını teslim etmesine olanak kalmadığının ispatlanması anlamına gelmektedir.
Yürütmenin Durdurulması Kararını Kim, Ne Zaman Verir?
Yürütmenin durdurulması kararı, idari yargıya özgü bir müessese olup hukuk yargılamalarındaki ihtiyati tedbir kararı ile karıştırılmamalıdır. İdarece tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davalarda; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, 1. derece idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri talep üzerine ara karar ile yürütmenin durdurulmasına hükmedebilir. Davacının istemi üzerine karar 15 gün içerisinde verilerek imzalanır.
Madde 27/2:
Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
Madde 27/3:
Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.
Yürütmenin Durdurulması Kararının Usulü
İdari Yargılama Usulü Kanunu, yürütmenin durdurulması kararlarının 15 gün içerisinde yazılarak imzalanmasını emretmiştir. Yürütmenin durdurulması istemi, bu süre içerisinde incelendiğinden çoğunlukla davanın esasından önce karara bağlanır. İlk derece mahkemeleri yürütmenin durdurulması kararı ile birlikte davalı idarenin esasa ilişkin savunma dilekçesini hazırlamasını isteyebilir. Ara karar niteliğindeki bu karara karşı itiraz yolu açık olmakla beraber aynı nedenlerle bir kez daha yürütmenin durdurulması talebinde bulunulamayacağı kanunla düzenlenmiştir.
Madde 27/9-10:
Yürütmenin durdurulmasına dair verilen kararlar onbeş gün içinde yazılır ve imzalanır.
Aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz.
Yürütmenin Durdurulması Kararının Sonuçları
Yürütmenin durdurulması kararı, dava konusu edilen işlem hiç yapılmamış gibi geçmişe doğru sonuç doğurur. Fakat tesis edilen işlem bu karar ile kendiliğinden ortadan kalkmaz. Karar, mahkemece kaldırılana kadar geçerlidir. Ancak yargılama sonucunda davanın reddedilmesi halinde de yürütmenin durdurulması kararı ortadan kalkmış olur. Kısa adıyla “YD Kabul” kararı idare için bağlayıcı bir karardır. İşleme henüz başlanmamışsa başlanamaz, başlanmış ise bu karar ile birlikte işlem durdurulur. Hatta işlemin önceki haline getirilmesi mümkünse idare bunu sağlamak zorundadır. Hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olan işleme dair olarak görülen dava öncelikli olarak incelenerek karara bağlanır.
Madde 27/8:
Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır.
Yürütmenin Durdurulması Kararına Karşı İtiraz
Mahkemenin yürütmenin durdurulmasını kabul ya da ret kararına karşı itiraz yolu açıktır. Karar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine itirazda bulunulabilir. Bu itiraz bir kereye mahsus yapılabilir. Yürütmenin durdurulması kararına karşı itiraz edilen merciler itirazı 7 gün içerisinde görüşerek karara bağlarlar. İtiraz üzerine verilen karar kesin karar olup yeniden itiraz yolu açık değildir.
Madde 27/7:
Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Yürütmeyi Durdurma Harcı ve Yürütmenin Durdurulmasına İtiraz Harcı
Özü gereği, yürütmenin durdurulması teminat karşılığında verilen bir karar olup, bu teminat tutarına uygulamada “yürütmeyi durdurma harcı” denmektedir. Davacı taraf, dava dilekçesinde yürütmenin durdurulması talebini açıkça belirtmeli ve harcı yatırmalıdır. Kanunda, bazı durumlarda teminat şartı aranmayacağı belirtilse de bu istisnai bir durumdur. Yürütmenin durdurulması kararına karşı itirazlarda da teminat yatırılması gerekir.
Madde 27/6:
Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz.
Madde 27/4-5:
Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir.
Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16 ncı maddede yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir.
Yürütmenin Durdurulması ile İlgili Danıştay Kararları
Danıştay 1. Daire’nin 21/06/1983 tarih ve 1983/116 esas, 1983/144 karar sayılı kararı:
2709 sayılı T.C. Anayasasının 125. ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27.maddeleri hükümlerine göre, yürütmenin durdurulması kararı, “idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ya da imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması” koşullarının birlikte gerçekleşmesi halinde verilebilmektedir. Böyle olduğuna göre, yürütmenin durdurulması kararının verilmiş olması, bu kararın verilmesi aşamasında dava konusu işlemin hukuka açıkça aykırılığının idari yargı yerince saptandığını ortaya koyar. Bu nitelikteki bir işlemle ve kendi kusur ve iradesi dışında görevinden ayrılmak durumunda kalan ilgiliye bu nedenle görev yapamadığı süreye ilişkin aylık ve özlük haklarının ödenmemesi, düşünülmemek gerekir.
Bir iptal davasında verilmiş bulunan yürütmenin durdurulması kararlarının, henüz ortada iptal kararı bulunmadığı halde, iptali istenen işlemi ve ona bağlı işlemleri durduran ve geriye yürüyen sonuçlar doğuran, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliğini sağlayan kararlardan olduğu ve bu özellikleri nedeniyle iptal kararı ile aynı nitelikte olan kararlardan bulunduğu yolundaki idare hukuku ilkesi gözönüne alınacak olursa, bunun, bu yönden de bir hukuksal zorunluluk halini aldığı ortaya çıkar.
Bu durumda, haklarında tesis edilen göreve son verme, görevden çekilmiş sayılma ya da benzeri işlemlerin yürütmenin durdurulması kararıyla durdurulması üzerine, görevine döndürülen memurlara fiilen görev yapmadıkları döneme ait özlük haklarının ödenmesi gerektiği mütalaa kılındı.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26/12/2016 tarih ve 2016/1223 esas, 2016/1223 karar sayılı kararında şöyle denmektedir:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesine göre ancak idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların itiraza konu kararın, Ekspertiz Ücret Tarifesine İlişkin Genelge’nin ve Ekspertiz Ücret Tarifesi’nin “Binek, Hafif Ticari ve Motosiklet” başlıklı bölümünde yer alan “ve 600,-TL’den fazla” ibaresinin, “Ağır Vasıta” başlıklı bölümünde yer alan “ve 900,-TL’den fazla” ibaresinin, “İş” başlıklı bölümünde yer alan “ve 1300,- TL’den fazla” ibaresi ile “Uygulama Esasları” başlıklı bölümünün 6. maddesi yönünden gerçekleşmediği dikkate alınarak yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği anlaşıldığından ve davacı tarafından öne sürülen hususlar, kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden anılan kısımlar yönünden davacının itirazının reddi gerekmektedir.
Yürütmeyi Durdurma Harcı Ne Kadar? (2022)
İdari yargıya ilişkin harçlar 2022 yılı itibariyle aşağıdaki gibidir:
(Enes Faruk Nom hakkında kısaca bilgi almak için tıklayınız.)